Altında son dakika sürprizi! Kapalıçarşı’ ya Müdahale Mi Yapılacak? Uzmanlar Ne Diyor?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve ekonomi yönetiminin döviz alımını azaltmasına yönelik adımları, işlemlerin bankalardan Kapalıçarşı’ ya kaymasına neden oldu. Bu bağlamda konu ile ilgili olarak ekonomi uzmanı Atilla Yeşilada, ikili kur düzeninin risklerine dikkat çekerek önemli açıklamalarda bulundu. Yapılan açıklamaların detayları merak konusu oldu.

Kapalıçarşı’ ya Müdahale Mi Yapılacak?

İstanbul’ un merkezinde, Beyazıt, Mercan ve Nurosmaniye semtlerinin ortasında bulunan Kapalıçarşı, dünyanın en büyük çarşısı olup aynı zamanda en eski kapalı çarşılarından birini oluşturmaktadır. Kapalıçarşı’da yaklaşık 4.000 dükkân var ve bu dükkanlarda toplam çalışan sayısı da takribi 25.000 kişidir. Söylentilere göre gün içerisinde en yoğun olan zamanlarda 500.000’e yakın insan barındırdığı belirtilir. Turistik mekanlar açısından en çok tercih edilen mekanlar arasında yer alırken en çok ziyaretçi barındırdığını da ifade edebiliriz. Genellikle Kapalıçarşı dünyanın ilk alışveriş merkezi olarak bilinir diyebiliriz.

İstanbul dünyanın en güzel şehirleri arasında yer almakla birlikte tarihi yapıları içerisinde barındırdığından dolayı en çok ziyaret edilen şehirler arasında yer almaktadır. Dolayısı ile İstanbul dünyanın dört bir yanından kişileri ağırlamakla birlikte ticaret açısından da önem arz etmektedir. Bilhassa Kapalıçarşı’ da döviz ve altın işlemleri ülkenin kalbinin attığı nokta olması açısından önemlidir.

Uzmanlar Ne Diyor?

Küresel ve yurt içi piyasalarda yüksek enflasyon rakamları ile mücadele devam ediyor. Dolayısı ile hayat pahalılığı kendini hemen hemen her alanda hissettiriyor. Bu bağlamda yaşanan gelişmeler yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor.

Uluslararası sistemde birbirine entegre bir yapının olduğunu ve karşılıklı bağımlılık teorisinin hâkim olduğunu ifade edebiliriz. Bundan kaynaklı yaşanan herhangi küçük bir gelişmenin dahi ekonomiyi nasıl etkilediğini tahmin etmek çok zor olmasa gerek. Öte taraftan uluslararası teorilere şu açıdan da bakmak lazım: Teknoloji çok hızlı gelişiyor ve buna bağlı olarak dijitalleşme de oldukça çok arttı. Dolayısı ile bazı teorilerin çağı yakalama konusunda eksik kaldığını ifade edebiliriz. Aslında her ne kadar dijital paraya tam anlamıyla geçmiş olmasak da bunun yatırım aracı olarak yaygın bir şekilde yakından takip edildiğini ifade edebiliriz. Burada bunu vurgulamakta fayda var; bundan 10 yıl öncesini düşündüğümüz zaman teknoloji günümüzde inanılmaz gelişti. Bilhassa pandemi sürecinde dijital ortamda eğitim, iş, spor ve daha aklınıza gelebilecek birçok alanda aktiviteleri gerçekleştirdik. Dolayısı ile bugün marjinal maliyet neredeyse sıfır olacak şekilde dünyanın öbür ucunda yaşayan kişi ile iletişim kurabiliyoruz. Sonuç olarak teknolojideki hızı da yakalamamız lazım.

Ekonomi yönetimi ve TCMB’ nin döviz alımını azaltmaya yönelik işlemlerinin bankalardan Kapalıçarşı’ ya kaymasına yol açtığını ifade edebiliriz. konu ile ilgili olarak ekonomi uzmanı Atilla Yeşilada, Merkez Bankası’ nın bankaların Interbank üzerinden alabilecekleri döviz tavan bırakmasının “bireylerin ve şirketlerin döviz almasına yasak” anlamına dikkat çekerek bu şekilde şirketler dışında kişilerin de artık sermaye kontrollerinin gündemde yer aldığı belirtildi. Yeşilada, TCMB’ nin yazılı olmayan sözlü olan karar ile kapalo kambiyo rejimine dönüldüğünü vurgulayarak, “seçmen rahatız olur mertçe değil, arka kapıdan yapılıyor” ifadelerini kullandı.

Ekonomist Atilla Yeşilada, "Yakında Kapalıçarşı'ya da müdahale beklenebilir, döviz büfelerine komisyon kuralı gibi kısıtlamalar gelebilir. 70'lerdeki eş dost vasıtasıyla dolar arama günlerine geri dönebiliriz. O kadar mafya bir yöntem ki kural koymuyor, sözlü" dedi.