Sürekli tükettiğimiz o besin katilimiz olabilir! Ölümcül hastalığa davetiye çıkarıp kendini böyle belli ediyor
Günümüzde kanser tedavi yöntemleri sürekli gelişmekte. Hızla ilerleyen teknoloji, hastalıkların erken teşhis edilmesine olanak tanırken tedavi yöntemlerinde de çeşitlilik sağlamakta.
İnternetin yaygınlaşması, kişilerin rahatsızlık belirtileri hakkında bilgi sahibi olma isteğini arttırıyor. Herhangi bir sağlık sorunuyla karşılaşan birçok kişi, internet araştırmalarına başvurarak sorunlarını anlamaya çalışıyor. Ancak, öksürük gibi basit şikayetler, birçok farklı hastalığın belirtisi olabilir ve internet araştırmaları genellikle yanlış sonuçlara yol açabilir.
Sağlık konularında internetten edinilen bilgiler, çoğu zaman doğruluk payı taşımamakta. Ayrıca, çeşitli rahatsızlıklar kanser belirtileri arasında yer alabilir. Bu nedenle, sağlık sorunlarıyla karşılaşıldığında ilk adım olarak bir doktora başvurmak önemli. Bu, hem psikolojik stresi azaltmaya yardımcı olur hem de olası hastalıkların erken teşhis edilme şansını artırır. Özellikle kanser gibi ciddi hastalıkların erken dönemde teşhis edilmesi, düzenli sağlık kontrolleri ile mümkün olabilir.
Akciğer kanserinin belirtileri ve ne zaman doktora başvurmak gerektiği konusunda Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuğçe Hürkal'a sorduk. İşte akciğer kanseri hakkında merak edilenler...
SİGARA İÇENLERİ BEKLEYEN TEHLİKE
Akciğer kanseri belirtileri hakkında bilgi veren Dr. Tuğçe Hürkal, şunları söyledi: "Dünya genelinde en sık görülen kanser türlerinden biri olan akciğer kanseri, sessiz ilerleyebilen bir hastalık olabilir. Ancak bazı belirtiler akciğer kanserine işaret edebilir. Bu belirtiler arasında uzun süre devam eden kuru öksürükler, yoğun balgam çıkarma ve balgamda kan gelmesi (hemoptizi), artmış göğüs ağrısı, sürekli sırt ağrısı, zaman zaman nefes darlığı ve göğüs ile sırt bölgesinde batma hissi bulunabilir."
Genetik Faktörler Kanser Riskini Etkiler mi?
Kanser, aile geçmişi ve genetik faktörlerle ilişkilendirilse de, yakın akrabalarda kanser öyküsü olanlar kanser riski taşıyor mu? Günümüzde kanser vakalarının artış göstermesi nedeniyle, hemen hemen herkesin ailesinde kanser geçmişi bulunuyor gibi görünüyor. Genetik faktörlerin kanser riski üzerindeki etkisi hakkında, Dr. Tuğçe Hürkal şunları söyledi: "Akciğer kanseri, aslında birden fazla etkenin rol oynadığı, karmaşık bir kanser türü. Genetik faktörler önemli olmakla birlikte, çevresel etkenlerden de etkilenir. Yaş, cinsiyet ve çevresel faktörler arasında özellikle ev içi ve dış ortamdaki hava kirliliği akciğer kanseri için büyük bir risk faktörü. Sigara ve tütün ürünlerinin kullanımı bu konuda önde gelen bir risk faktörü. Aktif ve pasif tütün maruziyeti, akciğer kanseri oluşumunda en belirgin çevresel etkendir. Bunun yanı sıra hava kirliliği ve meslek hastalıkları gibi faktörler de önemli. Kömür madenciliği, tarım işçileri ve belirli meslek gruplarının organik ve inorganik tozlara sürekli maruz kalması da riski artırabilir. Ev içi kirleticiler, örneğin ocaklar ve kömür yakmalar, akciğer kanserinin oluşumunda diğer çevresel faktörler arasında."
Yüksek Karbonhidrat ve Şekerin Kansere Etkisi
Özellikle ailesinde kanser vakası bulunan bireyler, sağlıklı beslenme ile kanser riskini azaltma yolunu araştırmakta. Beslenmenin kanser riskini etkileyip etkilemediği uzun süredir araştırılmakta olup, birçok farklı sonuç mevcuttur. Ancak, belirli bir besin grubunu yoğun olarak tüketmenin, özellikle akciğer kanseri gibi türlerin oluşumunu tetiklediğini gösteren kesin bir bilgi yok. Akciğer kanseri, temel olarak sigara içmek ve toksik maddelere maruz kalmak gibi nedenlere bağlı. Vücuttaki serbest radikal üretiminin artması da riski artırabilir.
Yüksek karbonhidrat içeren ve aşırı şekerli yiyecekleri aşırı tüketmeyi önermemekteyiz. Bununla birlikte, bu yiyeceklerin hastalık risk faktörü olarak görülmemesi gerekir. Özellikle kanser riskini artırmayan ancak tedavi sırasında vücut direncini ve bağışıklığı artırmaya yardımcı olabilecek protein açısından zengin yiyecekleri tercih etmek, hastaların yaşam kalitesini ve tedaviye olan yanıtını artırabilir.
Beslenme, kanserle mücadelede önemli bir faktör olabilir, ancak tek başına kanseri tetiklemez veya önlemez. Sağlıklı beslenme, yaşam tarzı ve risk faktörlerini dikkate almak, kanser riskini en aza indirmek için önemlidir.
Sigara En Önemli Risk Faktörü
Dr. Hürkal, akciğer kanserinin çevresel risk faktörleri arasında en önemli yere sahip olanın sigara olduğunu vurgulayarak şunları ifade etti: "Sigaranın, akciğer kanserinin hem birincil hem de ikincil nedeni olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış. Aktif sigara içme, pasif sigara dumanına maruz kalma ve hatta üçüncü el sigara kullanımı, akciğer kanserini tetikleyen etkenler arasında önde gelir. Dolayısıyla akciğer kanseri vakalarının büyük bir kısmında sigara içmenin rolünün çok büyük olduğunu ve sigara içen kişilerde kanser gelişme olasılığının ve tedaviye direnç oranının yüksek olduğunu gözlemlemekteyiz."
Kanser vakalarında olduğu gibi erken teşhis, akciğer kanserinde de büyük öneme sahip. Dr. Hürkal, erken teşhis için yapılması gerekenleri açıklarken, "Akciğer kanserinin erken teşhisi, detaylı incelemeler, kapsamlı anamnez ve tomografi ile mümkün olabilir. Düşük radyasyonlu tarama tomografileri, düşük semptom riski taşıyan akciğer nodüllerini tespit edip izlemek için kullanılır. Hastanın yaş, altta yatan sağlık sorunları, mesleki maruziyetleri, alışkanlıkları ve ailesel risk faktörleri, bu nodüllerin izlemesinde büyük önem taşır. Bu bilgilere göre hastalar, 1 ila 5 yıl gibi belirli aralıklarla tomografi ile takip edilirler" şeklinde konuştu.
Akciğer Kanseri Tedavisi Çeşitleniyor
Dr. Tuğçe Hürkal, akciğer kanseri tedavisi hakkında şu bilgileri verdi: "Akciğer kanseri, uzun bir süre boyunca tedavi edilmesi zor, yaşam süresi kısa olan bir kanser türü olarak kabul edilirdi. Ancak son yıllarda pek çok yenilik sayesinde akciğer kanseri tedavisinde çok sayıda seçenek sunulmakta. Geleneksel kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi müdahalelerin yanı sıra, akıllı ilaçlar, hedefe yönelik tedaviler, tümör hücrelerinin aktivasyonunu engelleyen ve bağışıklık sistemini uyarıcı ilaçlar ile hücresel tedaviler gibi birçok tedavi yöntemi mevcut. Bu yöntemler, akciğer kanserine karşı etkili bir mücadelede kullanılmakta.
Artık akciğer kanseri tedavisinde yaşam süresini uzatmak ve bazı hastalarda tam iyileşme şansı elde etmek mümkün. Tedavi başarısı giderek artmakta ve mevcut tedavilere genetik analizlerin ve aşı tedavilerinin eklenmesi gerekecek. Özellikle bireyin genetik profilini dikkate alarak kişiye özel tedavi seçenekleri geliştirilmekte. Bazı hastalar için aşı tedavileri de denenmekte ve bazı ülkelerde resmi sağlık kurumları tarafından onaylanmakta."