İkinci el otomobil alırken herkesin dikkat etmesi gereken uyarılar
İkinci el otomobil almak teoride her ne kadar kolay bir iş gibi görünse de pratiğe geldiği zaman insanların dikkat etmesi gereken birçok detay bulunmaktadır.
Otomobili sadece ilan sayfasında yazılan bilgilerden yola çıkarak değil, bizzat deneyerek satın almak gerekmektedir.
İkinci el otomobil konusunda seçici olmak ve nereye dikkat edeceğinizi bilmek gerçekten çok önemlidir. Biz de sizler için ikinci el otomobil satın alırken, aks seslerini dinlemekten egzoz borusunu kontrol etmeye kadar dikkat edilmesi gereken detayları paylaştık.
İşte İkinci el otomobil satın almadan önce dikkat edilmesi gereken noktalar:
Doğru aracı doğru amaçla seçtiğinizden emin olmalısınız!
İkinci el araba almadan önce dikkat edilmesi gereken en büyük unsur, arabayı hangi amaçla alacağınız olmalıdır. Eğer arabayı kısa bir dönem için satın almak, birkaç yıl içerisinde de geri satmak için alacaksanız, ikinci el piyasası her zaman yoğun olan modellerden gitmeniz gerekiyor. Bunun için Türkiye'de en çok satın alınan arabaları araştırıp, talebin sürekli yoğun olacağı, sürücüyü genellikle memnun edecek türden modellere bakmanız çok daha iyi olacaktır.
Eğer aracı uzun bir süre kullanmak istiyorsanız ve ilerleyen dönemlerde aynı piyasa değerleri üzerinden satma gibi bir derdiniz yoksa, çok uzun yıllar boyunca kullanabileceğiniz, motor ve şanzıman konusunda uyumlu çalışan ve yüksek donanım paketlerine sahip otomobilleri tercih edebilirsiniz. Yüksek donanım paketlerine sahip araçları tercih etmek, ilerleyen dönemde sürekli gelişen teknoloji ile birlikte satın aldığınız aracın diğer yeni modellerin yanında fazla sırıtmamasına yol açacaktır.
Mutlaka ama mutlaka ekspertiz raporu istemelisiniz!
Yasal düzenlemeye göre 8 yaşın ve yüz altmış bin kilometrenin altındaki araçlar için noter onaylı ekspertiz raporu zorunluluğu bulunmuyor ancak yine de her şeyi garanti altına alabilmek için arabayı satın alacağınız işletmeden veya kişiden bir ekspertiz raporu talep etmelisiniz.
Ekspertiz ve tramer raporu sayesinde aracın boyalı parçalarından motor dyno testi verilerine kadar birçok detaylı bilgiye ulaşabiliyorsunuz. Arabanın değişen parçalarından karıştığı kazalara kadar birçok veriye ulaşabildiğiniz bu rapor sayesinde satın alacağınız aracın gerçekten hangi durumda olduğunu öğrenebiliyorsunuz.
Arabanın sesini dinlemeye çalışın!
Kulağa her ne kadar komik gelse de satın alacağınız araba, çıkardığı seslerle size birden fazla sorunu anlatabilir. Bu yüzden de yapmanız gereken ilk şey aracı yağmursuz, çok fazla trafiğin olmadığı bir bölgede ve tercihen sabah erken saatlerde denemeniz gerekiyor.
Aracı sabah erken saatlerde denemenin en büyük nedeni, ilk çalıştırmada araçta herhangi bir sorun yaşayıp yaşamadığını anlamaktan geçiyor. Bildiğiniz üzere otomobillerin genellikle en çok arıza verdiği zamanlar, motor henüz soğukken gerçekleşiyor ve bu yüzden de satın alacağınız arabanın, sabah erken saatlerde ilk defa sizin tarafınızdan çalıştırılmasında fayda var.
Test sürüşüne çıktıktan sonra arabayı çok fazla trafiğin olmadığı, sakin bir yola çıkarmakta fayda var, çünkü araçtaki sorun kendini çıkardığı ses ile belli eder ve bu sayede neyin düzgün neyin yanlış çalıştığını anlayabilirsiniz.
Normal sürüş sırasında şanzımandan ve özellikle motordan anormal sesler gelmiyorsa, arabayı tam sağ ve sola 180 derece olacak şekilde kırın ve akslardan değişik seslerin gelmediğinden emin olun. Akslardan gelen anormal sesler, rulmanlarda veya aks keçesinde bir arıza olduğunun habercisi olabilir.
Test sürüşünde dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta ise arabanın rot balans ayarları olmalıdır. Bu ayarı test etmenin en kolay yolu, düz ve güvenli bir yolda direksiyonu kendi haline bırakmak olacaktır. Yavaş sayılabilecek bir hızda ellerinizi direksiyondan çektiğiniz zaman araba sağa veya sola çekiyorsa, rot balans ayarlarında bir bozukluk, jantlarda ise hasar olabilir.
Sadece motor ve şanzımanın sesi değil, aynı zamanda egzozun çıkardığı ses de son derece önemlidir. El freni çekiliyken araca yarım gaz verin ve sizinle birlikte gelen bir kişi de egzoz borusundan çıkan dumanı kontrol etsin. Egzozdan çıkan siyah duman veya su, yakıt geri dönüş hattında ve enjektörlerde bir problem olduğunun habercisi olabilir.
Motor ve şasi numarasını karşılaştırmalısınız!
Araba hırsızlığında yapılan en sık taktiklerden birisi, çalıntı aracın şasi numarasını değiştirerek yakalanmasını engellemektir. Bu yöntem sayesinde hırsızlar, aracı oto tamircisine götürdüğü zamanlarda bile arabanın çalıntı olduğunu gizleyebiliyor.
Satın almak üzere olduğunuz bir aracın çalıntı olup olmadığını öğrenmenin en iyi yolu, ruhsatta bulunan motor ve şasi numarasını, araçtaki motor üzerinde yazan numara ile karşılaştırmanız olacaktır. Bu karşılaştırmayı yapmak için ihtiyacınız olan şasi numarasını, motorun hemen üzerinde kabartmalı bir şekilde bulabilirsiniz.
Piyasayı mevsimsel olarak takip etmeye çalışın!
Yapılan analizlere göre ikinci el otomobil piyasasının en yüksek olduğu mevsim genellikle yaz oluyor ve insanlar, kurban ve ramazan bayramlarından hemen önce ikinci el araçlara daha fazla ilgi gösteriyor. Talep arttığı için, piyasadaki otomobil fiyatları da paralel olarak artışa geçiyor. Bu yüzden de acele etmeniz gereken bir durum olmadığı sürece, ikinci el otomobil satın almak için kış aylarını beklemek çok daha doğru olacaktır.
İkinci el otomobil piyasasını artıran faktörlerin arasında elbette sadece mevsimsel geçişler bulunmuyor. Döviz kurları, üretim ve tedarik konusunda yaşanan sıkıntılar da ikinci el piyasasını etkileyen unsurların arasında yer alıyor. Bu sebeple ikinci el otomobil piyasasını düzenli ve dikkatli bir şekilde takip etmenizi öneririz.
Satın alacağınız arabanın motor hacmi önemliyse, üretim yılına da dikkat etmelisiniz!
Çoğumuzun bildiği üzere ülkemizde farklı motor hacimleri, farklı vergi dilimlerine tabii tutuluyor. Bu vergi dilimleri, 2.0 litrelik motorlar için gerçekten uçuk ücretlendirmelere sahip olabiliyor. Örneğin 2018 yılından sonra üretilen ve 2.0 litrelik motora sahip bir araç satın alacağınızı düşünelim. Böyle bir arabanın günümüz şartlarında 140 bin liradan fazla olacağını göz önünde bulundurduğumuz zaman, yıllık ödemeniz gereken MTV ücreti yaklaşık olarak 6 bin 500 TL olacaktır.
Hem 2.0 litrelik aracım olsun hem de yıllık öyle çok fazla vergi ödemeyeyim derseniz ise 2018 yılından önce üretilen otomobillere bakmakta fayda var. Yukarıda bahsettiğimiz türden bir aracın üretim yılını 2017 ve daha öncesi olarak seçerseniz ve aracın yaşı 7 - 11 arasında olursa, MTV ücreti 410 TL'ye kadar inebiliyor. Dilediğiniz arabanın MTV'sini öğrenmek için buraya tıklayarak TÜRMOB'un MTV Hesaplama sistemini kullanabilirsiniz.
Kaynak: www.webtekno.com