Bu kadın içmeden sarhoş oluyor! Nedenini öğrenen şaşkına dönüyor
'Auto-Brewery Sendromu', vücutta karbonhidrat ve şekerli gıdaların alkol haline dönüştüğü nadir bir tıbbi durumu ifade eder. İnsanlar arasında "içki içmeden sarhoş olmak" tabiri duyulsa da, bu sendromu yaşayanlar için gerçek bir yaşam tarzı haline gelmiştir. Bu hastalar, sarhoş gibi davranırken aslında vücutlarında olan biteni fark edemezler. Neyse ki, tedavi sürecinin ardından bu olağandışı sendromla başa çıkmak mümkün hale gelir.
Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emel Uzunoğlu, bu olağanüstü durum hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Uzunoğlu, Auto-Brewery Sendromu'nun dünyanın her yerinde görülebileceğini, ancak bu hastalığın nispeten az bilindiğini ve dolayısıyla teşhisinin zor olduğunu açıkladı.
Karbonhidrat ve şekerli gıdalar tüketildikten sonra vücutta alkol seviyelerinin yükseldiği bu sendromun belirtilerinin, hastanın vücudundaki mikroorganizmaların neden olduğu alkol üretiminin düzeyine bağlı olarak ortaya çıktığını belirten Uzunoğlu, "Auto-Brewery Sendromu, yani vücudun kendi kendine alkol üretmesi. Hastalar, alkol kullanmamalarına rağmen yemekten kısa bir süre sonra kandaki alkol düzeylerinin çok yüksek olduğunu fark ederler. Bu, vücutlarında bulunan mikroorganizmaların bir sonucudur. Dünyada çok bilinen bir hastalık olmadığı gibi, ülkemizde de ilk vaka bizimkisi oluyor. Biz hastalığın bu kadar az konuşulduğunu, çünkü bilinmediğini düşünüyoruz. Oysa, bilindiği takdirde daha fazla tanı konabilir. Tedavisi mümkün görünüyor, en azından kontrol altına alınabiliyor. Diyabet hastalarında, bilinçsiz antibiyotik kullanımında ve bağırsak operasyonları sonrasında bu hastalık ortaya çıkabilir. Bu durum bağırsak mikroorganizmalarının dengesizliği sonucu oluşur. Bu dengenin sağlanması, hastanın ataklarının arasını uzatabilir ve kontrol altına alabilir" dedi.
"Tedavi yöntemleri sonuç veriyor"
Ülkemizde ilk kez görülen hastanın tedavi yöntemlerinin sonuç verdiğini belirten Doç. Dr. Emel Uzunoğlu, "Hastamızda da karbonhidrat ve şekerli gıdaların tüketiminden sonra belirtilerin ortaya çıktığını gözlemledik. Mikroorganizmalar, şekerleri alıp mayalayarak alkole çevirirler. Aynı zamanda baharatların da atakları tetikleyebileceğini gördük. Tedavi için antibiyotik kullanmadık, probiyotiklerle, özel bir diyetle, bazı yardımcı ilaçlarla ve alkolü veya ara maddeleri emen ilaçlarla atakları kontrol altına aldık. Hastamız artık evine dönüş yapacak ancak takip edilmeye devam edecektir" şeklinde konuştu.
Auto-Brewery Sendromu'nun belirtileri hakkında uyarıda bulunan İç Hastalıkları Dr. Öğr. Üyesi Kubilay İşsever ise, "Ülke çapında literatürümüzde bildirilen ilk vaka. ABD ve Kanada'dan bildirilen vakalar var, ancak Avrupa ülkelerinden bildirilen bir vaka henüz yok. Aslında her yerde görülebilir, ancak hastalığın tanınmadığı için teşhis edilemez. Alkol kullanmamalarına rağmen alkol zehirlenmesi gibi vücuttaki alkol seviyeleri belirtilere neden olur. Bulantı, kusma gibi alkol zehirlenmesi semptomları meydana gelirken, bilinç bulanıklığı, uyku hali, kişilik değişiklikleri gibi belirtiler de görülebilir. Bir kişi, alkol kullanmadığını iddia ettiği halde kanında alkol saptandığında veya nefesinde alkol kokusu alındığında, bu hastalar Auto-Brewery Sendromu açısından değerlendirilmelidir" dedi.
"Değişikliği çevrenizdeki insanlar fark ediyor, siz farkında olmuyorsunuz"
Yaşadığı hastalık sürecini anlatan Verda Güniz Atış Azrak (58) ise, "Belirtiler yaklaşık 3 yıl kadar önce başladı. Aniden fark edilen bir durum değil. Özellikle hastanın kendisi değil, çevresi bu durumu fark ediyor. Bazı dönemlerde bilinç kaybı yaşanıyor. Bir şeyin farkında değilsiniz, yüzünüz çarpıyor, başınız yaralanıyor, hatta dikiş atılıyor ama bunun nasıl olduğunu hatırlamıyorsunuz. Bu durum, karbonhidrat ve şekerli gıdaları tükettikten sonra büyük bir atak oluyor. Normalde bu tür gıdaları tüketmeyi tercih etmeyen biri olarak bu ataklar döneminde daha fazla tüketmeyi istersiniz. Kendinizin farkında olmazsınız, ama çevrenizdekiler fark eder. Tedavi sürecinin ardından kendimi çok daha iyi hissediyorum, en küçük bir belirti veya bilinç kaybı yaşamıyorum. Kendimi oldukça iyi hissediyorum" dedi.
Eşinin yaşadığı sağlık sorunları sonrasında yeni bir yaşamın başladığını söyleyen Sami Azrak (60) ise, "Eşimin bu hastalığı yaklaşık 3 yıldır yaşıyoruz. Tedavi için birçok hastane ve doktora gittik. Herkes ilgilendi, ancak tedaviyi Giresun'da bulduk. Bu ataklar sırasında ilk olarak gözleri değişiyor. Net göremez, puslu bakar, dalgınlaşır. Tıbbi olarak alkollü olurken, görüntüsü çok farklı olur. Sarhoş bir kişinin tepkileri gibi davranır, yani oldukça farklı tepkiler verir. Takıntılı, sinirli, inatçı olabilir, yani çok çeşitli tepkiler verebilir. Mantıklı düşünmez, karakter değişiklikleri yaşanır. Biz uzun bir süre çare aradık, ama tedaviyi Giresun'da bulduk. Artık diyetimize ve doktor tavsiyelerine uyacağız. Yeni bir yaşamın bizi beklediğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.