Çocuklarına her gün bundan içiren hastane yüzü görmüyor! O hastalıklara zırh oluyor

HASTALIKLARA KARŞI DOĞAL BİR KORUMA: PROPOLİS!

Ülkemizde okulların açılmasıyla birlikte salgın hastalıklarda artış yaşanıyor ve bu durum anne babaları endişelendiriyor. Özellikle çocukların okula gönderilip gönderilmemesi konusunda kararsızlık yaşanıyor. Uzmanlar, grip belirtilerinin ciddi olabileceğine dikkat çekerek, çocukların tamamen iyileşene kadar evde dinlenmesi gerektiğini vurguluyor. Kış aylarında hastalıklardan korunmak için ise uzmanların bazı önerileri bulunuyor.

Bu noktada, doğal ve etkili bir koruyucu olarak propolis öne çıkıyor. Propolis, arıların bitkilerden topladığı reçinelerle salgıladıkları bir maddedir ve arılar tarafından kovanlarını korumak için kullanılır. Sağlık açısından birçok faydası bulunan propolis, içeriğindeki flavonoidler, fenolik asitler ve diğer bileşenler sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı koruma sağlar.

Uzmanlar, propolisin doğal antibakteriyel ve antiviral özelliklere sahip olduğunu belirtiyor. Günde 3-4 çay kaşığı propolis tüketiminin, bağışıklık sistemini destekleyerek hastalıklara karşı etkili bir koruma sağlayabileceğini ifade ediyor. Özellikle çocuklar için propolis içeren doğal karışımların kullanımının hastalıklardan korunmada önemli bir rol oynayabileceği belirtiliyor.

Bu doğal destek, çocukların hastalıklara karşı direncini artırabilir ve okulda ya da günlük yaşamda sağlıklı kalmalarına yardımcı olabilir. Özellikle kış aylarında, propolisin sağladığı doğal korumayı değerlendirmek, aileler için önemli bir sağlık adımı olabilir.

OKULDA SAĞLIKLI DÖNEM İÇİN UZMAN TAVSİYELER

Eylül ayıyla birlikte okulların açılması, soğuk algınlığı, grip ve diğer solunum yolu enfeksiyonlarının yaygınlaştığı döneme işaret ediyor. Çocukların hastalıklarla mücadele ettiği bu mevsimde, ebeveynler çoğu zaman çocuklarını okula gönderip göndermemekte tereddüt yaşıyor. Peki, çocuğunuzu ne zaman okula göndermemelisiniz?

Uzmanlara göre, çocukları okula göndermemeniz gereken durumlar belirli semptomlara dayanıyor. Profesör Andrew Bernstein'a göre, ateş, burun akıntısı ve şiddetli öksürük, çocuğun evde kalması gerektiğini gösteren belirtiler arasında yer alıyor. Aynı zamanda baş ve mide ağrısı da çocuklarda sıkça görülen durumlar arasında bulunuyor. Öte yandan, çocuğun konsantrasyonunu etkilemeyen rahatsızlıklar, kabızlık, asit reflü, stres veya gıda hassasiyeti gibi durumlar, okula gitmelerine engel teşkil etmiyor.

Özellikle ateşli hastalık durumlarında, çocuğun evde dinlenmesi ve tedavi alması büyük önem taşıyor. Ebeveynlerin, çocuklarının sağlık durumunu yakından takip ederek, gerektiğinde okula göndermemekte tereddüt etmeleri sağlıklı bir okul dönemi geçirmelerini sağlayabilir.

Bu mevsimde, çocukların sağlıklı kalması ve hastalıklardan korunması için hijyen kurallarına dikkat etmek, dengeli beslenmelerini sağlamak ve gerekli aşıları yaptırmak da büyük önem taşıyor. Aileler, uzmanların bu önerilerini dikkate alarak, çocuklarının sağlıklı bir okul dönemi geçirmesine katkı sağlayabilir.

ÇOCUK SAĞLIĞINDA BELİRLEYİCİ SEMPTOMLAR VE EVDE KALMA KURALLARI

Çocukların sağlığı, ebeveynler için en öncelikli konulardan biri. Okula dönüşle birlikte salgın hastalıkların arttığı bu dönemde, çocukların belirli semptomlarla evde dinlenmesi ve iyileşmesi büyük önem taşıyor. Peki, çocukları okula göndermemek için hangi belirtilere dikkat etmeliyiz?

Ateş, vücut sıcaklığının 37 santigrat dereceyi aşması anlamına gelir ve ateş düşürücü ilaçlar kullanılmadan 24 saat boyunca çocuk evde dinlenmeli. Özellikle grip belirtileri olan çocuklar okula gönderilmemelidir. Öksürük ve nefes alma zorlukları gibi semptomlar, çocuğun evde kalmasını gerektirebilir.

Kovid-19 testi pozitif çıkan çocuklar, semptomların düzelmesi ve ateşin düşmesi durumunda beş gün boyunca evde izole edilmelidir. Boğaz ağrısı, yutma güçlüğü, öksürük ve şişmiş bademciklerle birlikte ise çocuk okula gönderilmemelidir. Şiddetli burun akıntısı, sürekli akıntı ve kusma gibi durumlar da çocuğun evde dinlenmesini gerektirebilir.

İshal, özellikle de ateş, karın ağrısı veya rahatsızlık eşlik ediyorsa çocuğun okula gitmesini engelleyebilir. Kızarmış veya tahriş olmuş gözler de bulaşıcı olabileceğinden çocuklar evde tutulmalıdır. Sağlık uzmanlarının bu belirtilere göre verdiği tavsiyeler doğrultusunda, çocukların sağlıklı bir dönem geçirmesi ve hastalıklardan korunması için ebeveynlerin bilinçli hareket etmeleri büyük önem taşıyor.

GÜÇSÜZLÜK VE YORGUNLUK: GRİP, SOĞUK ALGINLIĞI VE KOVID-19

Soğuk aylarla birlikte salgın hastalıkların arttığı bu dönemde, grip, soğuk algınlığı ve COVID-19, özellikle çocukların sağlığını tehdit eden önemli faktörlerden biri haline gelmiştir. Bu hastalıkların belirtileri benzerlik gösterse de, her biri farklı seviyede etkiler ve ciddiyette seyredebilir. İşte bu hastalıkların ayrımında ve belirtilerinde detaylı bir bakış:

Grip, vücut sıcaklığının 37 santigrat dereceyi aşmasıyla ateş, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, fiziksel kas ağrıları, terleme, baş ağrısı, kalıcı ve kuru öksürük, nefes alma zorluğu, tükenmişlik, gözlerde ağrı, kusma ve ishal gibi belirtilerle kendini gösterir. Genellikle ani başlar ve hızlı ilerler.

Soğuk algınlığı ise grip belirtileriyle karıştırılabilecek bir rahatsızlıktır. Virüse maruz kalındıktan sonra 1-3 gün içinde burun akıntısı veya tıkanıklığı, boğaz ağrısı, hapşırma, düşük ateş, hafif kas ağrıları, öksürük, hafif baş ağrısı ve genel halsizlik gibi semptomlar ortaya çıkar.

COVID-19 ise 14 güne kadar sürebilen ve hafiften şiddetliye kadar geniş bir yelpazede semptomlara sahip olan bir hastalıktır. Ateş, titreme, kas ağrıları, nefes alma zorluğu, öksürük, tükenmişlik, yorgunluk, boğaz ağrısı, baş ağrısı, tat veya koku kaybı, burun tıkanıklığı veya burun akıntısı, ishal gibi belirtiler bu hastalığa özgüdür.

Bu hastalıkların etkilerini azaltmak ve çocukların bağışıklık sistemini güçlendirmek için ise Bütüncül-Fonksiyonel Tıp Hekimi Uzman Doktor Necmettin Tüfekçi'nin ilaçsız büyüme formülü önerilmektedir. Bu formül için gerekli malzemeler sarımsak, limon ve bal. Sağlık dolu bu kürün hazırlanması oldukça basittir ve çocukların sağlıklı büyümesine katkı sağlayabileceği düşünülmektedir. Bu dönemde sağlıklı beslenme, hijyen kurallarına uyum ve uzman tavsiyeleri takip ederek, çocukların hastalıklardan korunması büyük önem taşımaktadır.